Tokenizasyon dalgası tüm dünyayı sarhoş etti, Hong Kong bu fırsatı nasıl yakalayacak?

Son zamanlarda, tanınmış bir siyasi figür sosyal medya platformunda kişisel bir meme coin çıkaracağını açıkladı ve bu durum dünya genelindeki yatırımcıların dikkatini tekrar kripto piyasasına çekti. Bu hamle, ABD'de kripto düzenlemelerinin yeni bir çağının yaklaşmakta olduğunu ve daha fazla kurumsal yatırımcının kripto yenilik dalgasına katılmasını teşvik edebileceğini gösteriyor.

Tokenizasyon: Varlık Yönetiminin Yeni Devrimi

Tokenizasyon, kavramdan gerçeğe dönüşüyor ve sektör uzmanları tarafından "varlık yönetimindeki üçüncü devrim" olarak adlandırılıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde bu alanın patlayıcı bir büyüme yaşaması bekleniyor. Araştırma kuruluşları, 2025 yılına kadar stabil olmayan tokenize varlıkların ölçeğinin 30 milyar doları aşacağını öngörüyor.

Dünyanın finans merkezlerinden biri olarak Hong Kong, RWA (gerçek dünya varlıkları) tokenizasyon dalgasını da aktif bir şekilde benimsemektedir. 2024 yılı yönetim raporunda RWA tokenizasyonunu ve dijital para ekosisteminin inşasını teşvik etme önerisi yer almakta, Mali Otorite de "Dijital Tahvil Finansman Programı"nı başlatarak sermaye piyasalarının tokenizasyon teknolojisini benimsemesini teşvik etmektedir. Bu adımlar, Hong Kong'un tokenizasyon aracılığıyla finansal rekabetçiliğini yeniden şekillendirme kararlılığını göstermektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Kurumları Küresel İnovasyona Öncülük Ediyor

Şu anda, küresel tokenizasyon inovasyonunu yönlendiren ana güç Amerika Birleşik Devletleri'nden gelmektedir. Wall Street'i temsil eden geleneksel kurumlar, tokenizasyon sayesinde geleneksel finansal varlıkların ve işlerin blok zincirine aktarımını hızlandırıyor. Birçok büyük finans kuruluşu, ilk tokenizasyon dalgasını başlatıyor ve etkileri küresel ölçekte yayılıyor. Bir büyük varlık yönetim şirketi tarafından piyasaya sürülen ABD tahvili tokenizasyon fonunun büyüklüğü 6.3 milyar doları aşarken, başka bir tanınmış banka da platformu aracılığıyla ABD Hazine tahvilleri ve para fonları gibi geleneksel varlıkların tokenizasyonunu yönlendirmektedir.

Buna karşılık, Hong Kong'da tokenizasyon alanında küresel etkiye sahip kurumlar veya projeler henüz ortaya çıkmamıştır. Politika teşvikleri olumlu olmasına rağmen, geleneksel finansal kurumların katılım oranı görece düşük kalmış, Web3 sektörüne karşı temkinli bir tutum sergilemişlerdir ve daha çok bekleme aşamasındadırlar. Bu durum, Hong Kong'un zengin finansal kaynaklarının tokenizasyon yeniliklerindeki potansiyelinin tam olarak ortaya çıkmamasına neden olmuştur.

Kuruluşların Katılımını Teşvik Etmek, Yenilikçi Gelişmeyi Desteklemek

Hong Kong'daki geleneksel kurumların tokenizasyon konusundaki temkinli tutumları, esasen uyum gerekliliklerinden kaynaklanmaktadır. Uyum gerekli olsa da, yeniliğin önünde bir engel olmamalıdır. Tokenizasyonun özü yalnızca teknik gerçekleştirme değil, aynı zamanda kurumların katılımındadır. Geleneksel kurumların katılım düzeyi, tokenizasyon pazarının erken dönem refahını büyük ölçüde belirleyecektir.

Tokenizasyon pazarının daha hızlı gelişimini desteklemek için, Hong Kong'un daha açık bir tokenizasyon kum havuzu mekanizması aracılığıyla daha fazla geleneksel kurumu çekmesi ve yenilikçi ve piyasa potansiyeli olan öncü uygulamalar geliştirmesi gerekiyor. Aynı zamanda, stablecoin, DLT gibi ilgili keşifleri de kum havuzuna dahil ederek ortak pilot projeler gerçekleştirebilir ve kurumları kendi yeteneklerine göre tokenizasyon uygulamalarını serbestçe keşfetmeye teşvik edebilir.

Standartlaşmış finansal varlıklara odaklanarak piyasa ölçeğini genişletmek

Tokenizasyon varlık seviyesinde, Hong Kong'un geliştirme odaklarını daha da netleştirmesi gerekiyor. Küresel tokenizasyon araştırmaları esasen standart finansal varlıklara odaklanırken, Hong Kong'da şu anda en fazla ilgi görenler ise yenilenebilir enerji, tarım ürünleri gibi finansal olmayan varlıkların tokenizasyonudur. Bu araştırmalar ekosistemin uzun vadeli gelişimine yardımcı olsa da, kısa vadede piyasa avantajı sağlamakta zorlanmaktadır.

Hong Kong, kısa vadede en uygun tokenizasyon için standartlaşmış finansal varlıklara odaklanmalı, uluslararası finans, ticaret ve deniz taşımacılığı merkezi olarak avantajını tam anlamıyla kullanmalı, ticaret ve sınır ötesi ile ilgili senaryolar içindeki tokenizasyon uygulamalarına yoğunlaşmalı ve RWA tokenizasyon pazarının ölçeğini hızla genişletmelidir.

Kamu zinciri teknolojisini kucaklayın, yeniliği teşvik edin

Teknoloji, tokenizasyonun başarısında belirleyici bir anahtar olmasa da, açık teknolojik sistemler yeniliği daha fazla teşvik etmektedir. Kamu blok zinciri, küresel likidite ve açıklık açısından diğer teknolojik sistemlere kıyasla belirgin bir şekilde üstün olup, çoğu tokenize edilmiş tahvil ve fonlar için tercih edilen platform haline gelmiştir. Uygunluk koşulları altında, Hong Kong kamu blok zincirindeki tokenizasyon uygulamalarını ve yenilikleri daha aktif bir şekilde keşfetmeli ve bunu yavaş yavaş odak noktası haline getirmelidir.

Sonuç

RWA Tokenizasyon, iki farklı finansal sistemin birleşim ürünü olarak, ideal durumda hem gerçek varlıkların zincir üzerinde hızla geçişini sağlamakta hem de değerinin sadece zincirle sınırlı kalmamasını sağlamaktadır; nihayetinde gerçek hayata hizmet etmekte ve geri bildirimde bulunmaktadır. Küresel finansal kurumların tokenizasyon alanındaki aktif hareketleriyle karşı karşıya kalan Hong Kong'un zaman penceresi pek fazla değil. Eğer kurumsal ve piyasa avantajlarını kullanarak yeniliği hızlandırabilirsek ve geleneksel kurumlara daha fazla yenilik alanı tanırken düzenleyici uyum ile dengeyi keşfedebilirsek, Hong Kong kesinlikle tokenizasyon alanında mutlak bir avantaja sahip olacak ve gelecekte geniş bir perspektife sahip olacaktır. Bazı araştırma kuruluşları, Hong Kong'un potansiyel tokenizasyon varlık büyüklüğünün 36 trilyon Hong Kong Doları'na kadar ulaştığını hesaplamıştır.

2025'te Hong Kong'un RWA alanında "hız kazanmasını" ve küresel tokenizasyon dalgasında önemli bir konum elde etmesini umuyoruz.